>Deuss Ex Machina – Deneme Sürüm –
April 27, 2007
Back 2 Mine, Makina, Minimal Electronica, Podcast Leave a comment
>Yırtık Cd Kabı# 7 – Replikas-Film Müzikleri
April 26, 2007
Alternatürk, Makina, Replikas Leave a comment
>
>Plump DJs/2 = Amanin Aman
April 21, 2007
>Geçtiğimiz Cuma günü Radarlive etkinlikleri kapsamında Goldie ile girdiğimiz aksak ritmin en tepesine vardık Plump DJs’den Lee Rous ile. Niye iki kişi de tek kişi olmaz da şöyle de böyle de tartışlamarı arasında karşımıza kapı gibi bir Lee Rous çıktı. Ama önce kronolojik sırayla gidelim.
İçeri girdiğimde saat 12’ydi ve Mindfreq (Bora) askerden dönüşünden sonra plaklara yeniden ısınma evresindeydi. Sahnenin önünde sakince yerimizi aldıktan sonra Bora gittikçe ateşlenmeye başladı. İçerisi dolmaya başladığında ise yanıp tutuşuyordu deyim yerindeyse. Türkiye’nin en iyi breakbeat DJ’ini uzun bir ara ile Godet’den sonra ilk defa dinliyordum ve gerçekten özlediğimi fark ettim. Başarılı bir performanstan sonra yerini Lee Rous’ya bıraktı saat 2 sularında.
Lee Rous o dakikadan sonra inanılmaz bir enerji ile setine girişti. Daha ilk dakikadan itibaren seyirci ile olan diyaloğu, neden Plump DJs’in Creamfields’da en iyi performans seçildiğini ortaya koydu. Setten önce arkada sessiz sakin duran adamın yerine bir anda devasa bir canavar yerleşti. Çok güçlü çalışmalarla başladı, sonra tempoyu sakinleştirdi, hard house’a bile döndü. Ama daha sonra insanları oldukları yerden alıp bir anda havalara yükseltti. “Get Kinky” geldiğinde ise Big Beat’in üst seviyesine gelmiştik artık.
Genel olarak çok başarılı bir geceydi. Kalabalıktı ve bu sebeple bazen dans etmekte zorlandık yer açısından ama hakettiği ilgiyi görmesine çok sevindim. Zaten sonradan kendimize dans edecek yeri de açtık. Dinamo FM’e tekrar teşekkürler. Goldie’den sonra gerçekten iyi geldi. Plump DJs’i aslında yazın bir de festivalde görmek lazım. Geçen sene RNC için olmamıştı, belki bu sene olur. Festival ortamında çok daha etkili olacaklarına eminim.
Not: Resimleri ben çektim cep telefonumla. Kalitedeki sınırlılık bu sebepledir.
>Deuss Ex Machina # 167 – Errare Humanum Est V.1.1-5
April 19, 2007
Makina, Minimal Electronica, Techno 1 Comment
Müzik yansıtması biraz da dinleyene bırakılmış bir yap boz. Şekilden şekile ve türden türevlere uzanan yapısal dönüşmesi ile var edilmişin üzerinde oynanan bir kurgu. Merak edildikçe arsızlaştıkça, ya da şans eseri keşf edildikçe dinleyeni sınavdan sınava koşturduğu hayat içerisinde nefes aldırma aracı. Kurgusal değil gerçekliğin penceresinden melodileri yansıtmaya çalışan, Deuss Ex Machina bu hafta da birbirleri arasında köprü kurulmasını amaçladığı ses kolajları ile sizlere misafir oldu.
Programımızın açılışını Dinamo FM’in kurulduğu günden bu yana ekibin içerisinde yer almış Kaan Düzarat’ın yeni projesi Shrimpy ile gerçekleştirdik. Eklektik tonları dj setleri içerisinde harman ederek kotardığı, funk’tan minimal’e uzanan bir seçki ile Çarşamba akşamlarımızı şenlendiren Düzarat , Shrimpy projesinde de bu yansıtma metodunu şarkılarına taşıyor. Downtempo ile örtüşen ve melodik aksamı ile Kompakt’ın bir döneminde sıkça vurguladığı space pop tınısını ince bir işçilik ile ördüğü 101pm, ekeltist bakışı house’un kavisli kulvarı içerisinde montajlayarak kotardığı disko “flashback”li Neotone parçası iki senenin ardından sağlam çalışmaların bizleri beklediğinin müjdecisi olarak bir ön dinleme olarak sizlere sunuldu.Devamı için aşağıdaki ağ bağlantılarını kontrol etmenizi salık veririz.
Yunanistan elektronik müzik sahnesinde, yerel isimlerin seslerini duyurabilmesi amacı ile kurulmuş olan Klik Records, takipçisi olduğumuz Nikos Diamantopoulos’un üçüncü albümü Blue’yu geçtiğimiz günlerde yayınladı. Özerk bir bakış açısı ile konumlandırılmış ve daha önceki çalışmalarına nazaran (deep ve tech house) daha leftfield tonları duyumsayabileceğiniz bir kayıt Blue. Çalışmadan seçmiş olduğumuz Fly’da “balearic” kompozisyon bütünü ile ses kurgunun melodik bütünlemeye doğru seyyahlığına dair güzel bir örnek. Keza daha yüksek bir intro ile girişi olan ve aksamları arasına yerleşik halde bulunan “anonim” melodileri çağrıştıran elektronik düzenleme deep house dinleyicileri için sakin bir başlangıç seçeneği olarak dinlence listelerine dahil edilebilir.
Bu iki farklı isimden iki ayrı proje müzikal çeşitliliğin birbirleri içinde harman edildikçe modernist olunacağının aksine bir yönelişimin varolanı tekrardan ibaret kalınacağının bilincinde “alternatif” arayanlar için önerimizdir.
Programın ikinci bölümünde ise techno ile bütünleşik kavramsal minimalizmi sorgulayan ayrıntılama metodlarını parçalarında denemiş isimlerden oluşan bir seçki gerçekleştirdik. Yılların tecrübesi olarak neredeyse her techno dinleyicisinin şapka çıkardığı Theo Parrish, önümüzdeki günlerde Human Response albümünü yayınlayacak olan Slam gibi efsanelerin yanı sıra, Alman müziğinde ciddi ayrışımların habercisi olan BPitch Control etiketinin sub labelı Memo’dan Zander VT, 2005 yılında Deeplay Soultec etketinden yayınlanmış olan Semitone Shuffle’a Unai tarafından gerçekleştirilmiş olan “Hamburg Minimali” tandanslı düzenleme ve bu senenin süpriz çıkışlarından birisi olarak değerlendirmemiz gereken İsrail’li Shlomi Aber’in Be As One Imprint’inden yayınlanan Portico parçaları haftalık egzantrik yapılandırmalarımızdan bir diğeri olarak frekansların arasına dağıldı…İyi Haftalar…
Allame-i Ulul Arz’dan Ara Nağmeler
Kaan Duzarat
Shrimpy
Nikos Diamantopoulos
Klik Records
Theo Parrish / Soundsignature
Slam
Soma Quality Recordings
Zander VT
Shlomi Aber
Enternasyonel Gürül/(tü)Gürül Çağlama Clicks,Cuts,Micro,Id,Neo Galactica,Space Tunes, Indie,Mini-m@l,Textart,64 Bit Konvasiyonel Techno Musikileri-Esenlikle Dinleyiniz.
Brit In Brooklyn Copyright
Var Git Artık – Yılmaz ODABAŞI
Buralarda gece uzun
Gün ışığı yakındır
Var git artık
Bakma ardına
Ölüme fazla sokulma ama
Düşün ki
Mevsim rüzgarlarının savurduğu
Bir orman insan
Sev onu, sokul, konuştur
Doludur fazla üstüne varma
Hep susmak
Susmak…
Yetmiyor bazen
İşte bu yüzden
Bütün ışıkları yanmalı yeryüzünün
Ozanlar herşeyi anlatmalı
Var git artık
Acıyı aşındırma
Tut
Ve at sevdaya uzayan çağlayana
>Deuss Ex Machina # 166 – As You Chains, Sleepy By Coins
April 11, 2007
Back 2 Mine, Makina, Memories, Seattle Leave a comment
Back 2 Mine # 1 – Fattish aka Emrah Arslan
Deuss Ex Machina’nın yaratılımı ve gelişimi boyunca ortaya koymak istediğimiz tek şey bu var edebilme arzusu. Tekil hanelerde de olsa kısıtlanmamış dinleyicilere alternatiflerden bir demet sunabilmek. Asl’olan da bu değil midir, müziğin görece beğenilisini bir kenara bırakırsak. Amaç ortaya dinlenebilir merak uyandırılabilir şeyler ortaya koymak.
Serüven deyip durduğumuz üç buçuk senelik çizelgemiz içerisinde yeni bir bölüm daha hayata geçiyor. Var etmeye, tanıtmaya en azından bir parça ile meraklandırmaya odaklandığımız müzikleri, bu sefer köklerinden alaşımın merkezi noktalarından; yanisi en başından ele almak için “Back 2 Mine”.
Nerelerde gelip nerelere yönelmişiz. Müzikal izleğimiz bellek kartlarımızın ölçüsünde, ya da günün hızından ırak kalabildiği anlarda dönüp dinlediklerimizi anlamaya kulak kabartmak için “Back 2 Mine” diyoruz. Özel ve öznel tüm kalıplaşmanın dışarısında ender olana, asl’olana odaklanma programı.
Serinin ilk bölümünde house tanımlı müzikal kolajları ile Cumartesi öğleden sonralarını şenlendiren House Side Of The Moon’un yapımcısı Fattish aka Emrah Arslan konuğumuz oldu. Külliyatından önemli müzikal tınıları programımız içerisinde dinleyicilerle paylaşma, anektodlar ile desteklenmiş bilgi notları ile “Seattle” ve kuşağımızın ergenliğinden dem vurmaya çalıştık.
Müzik neticede bu satırların arasında sizlere ulaşan tümce yığınından daha fazlasını bahş ediyor. Emrah’ta tüm birikimi ile dos doğru müziğin çarpıcılığına işaret eden aksamları betimledi. “Seattle”ın sersemletici, düşündürten, afallatan buğulu gri atmosferini grupların müzikleri ile birbirine bağlantılayarak ana fikir olan müziğe odaklanmamızı sağladı.
Bellek çabuk unutsa da dinledikçe, üretilmiş olan müziğin kıymeti harbiyesini ortaya çıkaran bir seçkiydi Back 2 Mine # 1. Seattle’ın kilomete taşlarından birisi olmuş Alice In Chains’in vokalisti Layne Staley’nin sesi ile bir kuşağın içselliğini paylaşmış lirik zenginliğini, yol rehberliğini, sessiz çığlıklarını ve daha fazlası olarak her ne kadar yayın sırasında iletememiş olsak da Kurt Cobain’i de yad etmiş olduk. Müzik var edildikçe, dinlenilenin sözlerine vakıf oldundukça daha anlamlı.
Sözel külliyatlar ile notaların neşriyatına ilerleyen günlerde “Back 2 Mine” çatısı altında farklı isimler ile yol kat etmeye, kah yad etmeye kah ilerlemeye devam edeceğiz. Son söz Müzik sadece Play, Pause ve Stop değildir. Müziğinize sahip çıkın…
Enternasyonel Gürül/(tü)Gürül Çağlama Clicks,Cuts,Micro,Id,Neo Galactica,Space Tunes, Indie,Mini-m@l,Textart,64 Bit Konvasiyonel Techno Musikileri-Esenlikle Dinleyiniz.
Hey… oooh…
Sheets of empty canvas, untouched sheets of clay
Were laid spread out before me as her body once did.
All five horizons revolved around her soul
As the earth to the sun
Now the air I tasted and breathed has taken a turn
Ooh, and all I taught her was everything
Ooh, I know she gave me all that she wore
And now my bitter hands chafe beneath the clouds
Of what was everything.
Oh, the pictures have all been washed in black, tattooed everything…
I take a walk outside
I’m surrounded by some kids at play
I can feel their laughter, so why do I sear?
Oh, and twisted thoughts that spin round my head
I’m spinning, oh, I’m spinning
How quick the sun can drop away
And now my bitter hands cradle broken glass
Of what was everything?
All the pictures have all been washed in black, tattooed everything…
All the love gone bad turned my world to black
Tattooed all I see, all that I am, all I’ll be… yeah…
Uh huh… uh huh… ooh…
I know someday you’ll have a beautiful life,
I know you’ll be a sun in somebody else’s sky, but why
Why, why can’t it be, why can’t it be mine
Aah… uuh..
Too doo doo too, too doo doo